Evet Mayıs sonunda zeytin ağaçlarımız çiçeklendi. Fotoğraflar Bursa -Gemlik 'den (Fotoğrafları çekip mail adresime gönderen Müzeyyen Yengem'e teşekkürler). Sarıya yakın krem rengi çiçekler açmış. 20 kadar çiçek demeti haziran sonunda meyveye dönüşüp minicik bir zeytin olacak.
Eylül-Ekim aylarında irileşen ve morarmaya başlayan yeşil zeytinler, kasım ayında mor rengekten siyaha dönüşecek. Kasımdan, Şubat sonuna kadar hasat dönemidir. Çok bereketli bir yıl olur inşallah...Ülkemiz Dünya 'da zeytin üretiminde ikinci, zeytinyağı üretiminde dördüncü sırada.
Buna rağmen zeytinyağı tüketimi, hiç zeytin ağacı yetişmeyen uzak ülkelerin miktarına yakın.
Türkiye 'de tüketim kişi başına 1 kilogram.
Yunanistan 'da 20,
İtlaya 'da 11,
İspanya 'da 10,
Tunus 'da 10 kilo
iken ABD 'da 450 gr.
Bu istatistik gerçekten düşündürüyor beni. Böylesine ağacın ve üretimin bol olduğu bir ülkede tüketimin az olmasının sebepleri nelerdir? Yararları mı iyi anlatılamadı. Diğer yağlara oranla daha fiyatlı oluşu mu, yoksa yalnızca alışkanlıklar mı sebep?Üstelik çok zengin mutfağımızın "zeytinyağlı yemekler " bölümünden iftiharla söz ederiz.Türkiye 'de bir çok evde zeytinyağı yalnızca salatada kullanılacak bir malzemedir.Az miktarda süs amaçlı bulundurulur ve gerektiğinde kullanılır. Tüm yemeklerin zeytinyağı ile pişirilirip , çok daha lezzetli olacağına inanılmaz. Tüketimin az olmasının bana göre temel sebebi damak tadı ve nesilden nesile gelen alışkanlıklar.
Bir türkü vardı , şimdi aklıma geldi, "zeytinyağlı yiyemem aman , basmada fistan giyemem aman, senin gibi cahile ben efendim diyemem aman..."Demek bu türkünün söylendiği dönemde basma ile zeytinyağı aynı kefeye konuyor, bir nevi sıkıntılı dönemlerin yiyeceği olarak görülüyordu. Türkiye'de şu an zeytinyağı tüketimi yoğun olarak zeytin ağaçlarının bulunduğu Marmara, Ege, Akdeniz ile GüneyDoğu Anadolu bölgelerinde var. Bu mucizevi besinin tüketiminin artması için sağlık sorunlarının kapıya dayanması beklenmemeli.
Bazı Notlar
- Zeytinyağı anne sütü alamayan bebeklere bileşiminin benzerliği nedeniyle önerilmektedir.
- Kızlar her sabah kahvaltıda zeytinyağını ekmek batırıp yemeğe alıştı. :) Ne zaman düşseler , başlarını çarpsalar, hemen zeytinyağına başvuruyorum.Morluk geçiyor. :)
- Yağlı bir cilde sahip değilseniz ve kırışıklıklar sizi endişelendirmeye başladıysa (zeytinyağı +limon suyu+bal ) karışımını tatbik edin. Yağlı cilt belli bir yaştan sonra nimet.Benimki gibi yağlı olup sonradan kuruyan ciltlere için birebir.
- En iyi sofralık zeytin Gemlik ve Ayvalık bölgesindedir. Zeytinyağlık zeytin Altınoluk'da yetişir. Dalında tatlanan cinsi İzmir - Karaburun 'da bulunur. Zeytin etli, çekirdeği küçük , açık kahve - mor renkli olmalıdır.
- Zeytinyağı yüksek ısı ve gün ışığı almayan yerde saklanmalıdır. Mutfakta dolap içinde saklamak yeterli olur. Küçük miktar tezgah üstünde tutulacaksa koyu renkli şişede veya etrafı sarılı olarak korunmalıdır.
- Zeytinyağınızı tatlandırmak için çok az ısıttığınız yağı sarımsak üzerine döküp ağzı kapalı şişede bekletin. Dilediğiniz kuru otu ekleyebilirsiniz. Böylece elinizin altında lezzetli bir sos olur.
- Artun Ünsal 'ın dediği Ölmez Ağaç...Ortalama ömrü 400-500 yıl ama yurdumuzda belki de dünyanın en yaşlı zeytin ağacı bulunuyor. Hatay'ın Dörtyol İlçesi payas Beldesinde Sokullu Mehmet Paşa Külliyesinde 13 asırlık zeytin ağacı (1300 yaşında) 4 metre kare kalınlığında gövdesiyle yılda 300 kilo ürün verebiliyor. Yolu düşenler görmeden geçmesin!
- Benim gibi zeytin ağacı dikmeyi , ürün almayı düşünenler varsa, fidan dikimi Aralık ayından Mart ayına kadar devam ediyor. Sıcaklığın -8 den aşağı düşmediği derecede, çok dayanıklı olduğundan çakıllı , fakir topraklarda yetiştirilebilir. Yapraklarını yaz kış dökmez.
- Tavsiye Kitap: Sabahat Akçay Tuna, " Zeytin Ağacı, Zeytin, Zeytinyağı ". Bütünüyle kitabı beğendim. Özellikle Zeytin Yapma Usulleri başlığı altında verilen tarifler çok güvenilir. İçten ve yalın bir anlatımı var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder