Geri
kalmış ülkeleri uyutmak için tarih boyunca kullanılan usulleri ve Türkiye'nin
bu uygulamalar içindeki yerini Türkiye Milli Gençlik Teşkilatının yayın
organında ayrıntılı bir şekilde açıklamış- tık. (Koçtürk, Osman N., Beslenme ve Yeni Sömürgecilik, Genç- lik Dergisi,
Sayı 101, Temmuz 1966.)
Sözü
daha fazla uzatmamak için bu konuya burada daha fazla yer ayırmak istemiyoruz.
Ekmek, Barış, Uygarlık ve Özgürlük arasındaki ilişkileri öğrenmek isteyenler de (Koçtürk, Osman N., Barış, Ekmek,
Özgürlük ve Agrindus Anlamı Üzerine, Gençlik Dergisi, Sayı 102, Ağustos 1966.)
başlıklı makaleyi okumalıdırlar.
Sömürgeciler
değişen dünya şartlan içinde, Teksas Senatörü Patman'ın dediği gibi ateşli
silahlardan çok daha öldürücü ve özgürlüğü kısıtlayıcı araçlar
bulmuş, bu defa insanları öldürmek için doğum kontrol hapları ile
besin maddelerini sahneye çıkarmış bulunuyor. İnsanları öldürmek için kurşun
yerine margarin veya tahıl, genç kuşakları dünyaya gelme şansını yitirmek için
doğum kontrol hapları kullanılmaya başlanınca geri toplumlar ve bu arada bizim
toplumumuz da yanıltılmış ve bu mekanizma bir süre işlemiştir.
İçinde
bulunduğumuz sıkıntılı durumdan kurtulmak Doğuya ve Batıya muhtaç olmadan kendi
gücümüzle kalkınmak ve Gıda Emperyalizmi 110 Osman Nuri KOÇTÜRK ve Gıda Emperyalizmi
çocuklarımıza mutlu bir Türkiye bırakmak istiyorsak, bu konuda bilinçlenmek ve
bildiklerimizi birbirimize öğretmek durumunda bulunuyoruz. Bu
yapılmayacak olursa parti tartışmaları ile kardeş çatışmaları Türkiye'yi
kurtaramayacak ve koşullar her gün biraz daha bozulurken sömürgeciler daha
uygun bir ortamda daha çok sömürme olanağı bulacaktır.
Sunuş..
2000’li yılların ilk çeyreğinin tanığı olduğumuz bugünlerde, “ülkeleri yönetmek
için petrol, insanları yönetmek için gıda kaynaklarını kontrol etmenin gerekli
olduğu” tezine artık pek az insan şüpheyle bakıyor.
Çünkü
“modern insan”ın belleğinde, bu tezi kanıtlayacak bir yığın anı - veri birikti.
Kitlesel saldırılar için yeter derecede kimyasal silaha sahip olduğu iddiası
ile işgal edilen Irak’ta, bu iddianın ve bunun yanında Irak’a demokrasi götürme
savının bir yalandan ibaret ve asıl amacın Irak petrollerini kontrol etme
olduğu konusunda hemen herkes hemfikir.
Aynı şekilde, gıda yardımlarının korunan
pazarlara giriş ve bu bölgelerin tarım yapılarını denetleme ve yönlendirmede
bir araç olduğu, Amerikan Kongresi’nde yapılan konuşmalarla çoktan açığa çıkmış
durumda.
Dünya
Ticaret Örgütü – IMF – Dünya Bankası patentli politikaların, periferi nin tarım
ve gıda sektörünü nasıl çökerttiğine ilişkin haberler, dünyanın dört bir
yanından akıyor... Kısacası, milattan sonra 2 bininci yıllarını yaşayan yaşlı
yerkürede, ‘küreselleşme’ sözcüğüyle üstü örtülmeye çalışılan emperyalizmin
işleri, bilinmeyen olmaktan çıkmış durumda.
Ancak
1960’lı yıllarda durum böyle değildi. Amerikan yardı- mı süttozu ve un
torbalarının üzerinde görülen sıkışan eller figürü, okyanus ötesinden bize
yardım eden beyaz adam etkisini uyandırı- yordu.
Politikacısından ilkokul çocuğuna herkes bu
yardımlar için müteşekkir, karnını doyurduğuna şükreden bir sosyolojik zemin
üzerinde, iktisadi ve politik anlamda giderek bağımlılaşan bir Türkiye
portresini çiziyorlardı. Üstelik yürütülen sessiz savaş aracılığıyla gıda
emperyalizminin nesnesi olan ve açlık korkusu yaşayan ülke, bugünün yarısından
az, yalnızca 32 milyonluk bir nüfusa sahipti. İşte tam da bu dönemde, Osman N.
Koçtürk adlı bir bilim insanı,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder