Bu Blogda Ara

Sayfalar

7 Nisan 2017 Cuma

Zeytin Ağacı

Zeytin ağacı önemlidir. Bizi bu dünyaya bağlayan, bizlere kimliğimizi kazandıran ve dünya üzerindeki yerimizi belirleyen her şeyi temsil eder ister aile bağlarımız, ister bir topluluğa, bir kabileye, bir ulusa, bir dine ve her şeyin ötesinde yurdum dediğimiz bir yere duyduğumuz bağlılık olsun. Zeytin ağacı bize ailenin sıcaklığını, birey olmanın hazzını, kişisel ritüellerin mahremiyetini, özel ilişkilerin derinliğini ve başkalarıyla buluşmak, onlarla karşılaşmak için gerek duyduğumuz güven ve emniyeti veren şeydir. Bazen zeytin ağaçlarımız için kıyasıya savaşırız; çünkü iyi tarafından bakarsak, insan hayatı için ekmek kadar elzem olan bir şeyi, özgüven ve aidiyet duygusunu sağlarlar. Ama kötü tarafından bakarsak, ifrata vardırıldığında, eski zeytin ağaçlarımızı saplantı haline getirmek, başkalarının dışarıda bırakılması üzerine kurulu kimlikler, bağlar ve topluluklar icat etmemize yol açar.(*)

Zeytin Ağacı nın tarihi insanlık kadar eskidir. Cennette yer alan iki ağaçtan birisidir. Cennette yer alan ağaçlardan bir tanesi “Gerçek Ağacı” olarak bilinen İncir Ağacı iken ikincisi “Ölümsüz Ağaç” olarak kabul edilen Zeytin ağacıdır. Zeytin Ağacı ismine yakışır şekilde ölümsüzdür. Ağaç bir yerden kurumaya başladığında başka bir yerden filiz vererek yaşamını devam ettirir. Bu süreğenlik sayesinde ağaç ölmeden yüzlerce hatta binlerce yıl yaşamını devam ettirmektedir.

Zeytin ağacı özel bir bakım istemeden kendi kendine yaşamını devam ettirebilen ender ağaçlardan bir tanesidir. Geç büyür ama kolay kolayda ölmez. Zeytin Ağacı adeta yaşlı bir bilge gibidir. Asil bir ağaçtır. Yaşlı bilge nasıl ki yaşlandığında hayatın izleri yüzündeki çizgilerde belirginleşirken, Zeytin Ağacı yaşlanmaya başladığında doğanın ve yılların –yüzyılların- izlerini gövdesindeki boğumlarında taşımaya başlar. Yaşlı bilge yaşlandıkça çevresini aydınlatırken, Zeytin Ağacı yeni bir filizde yeniden hayat bulmaya başlar. Filiz her zaman yukarıya doğru uzar. Ne zamanki meyve vermeye başlar o zaman dalları yataylaşır. Zeytin Ağacının gövdesinde her ölüm yeniden doğuşun işareti gibidir. Gövdede her bir dal öldüğünde yerine hemen yanından daha genç ve güçlü bir dal hayata merhaba der.
Dünyada birçok yerde yetişse de, Zeytin Ağacı ve Akdeniz Coğrafyası birbirine delicesine âşık iki sevdalı gibidir. Akdeniz; suyu, toprağı ve iklimi ile Zeytin Ağacına eşsiz bir ortam sunarken, ağaç dünyanın en sağlıklı besinlerinden olan zeytin ve zeytinyağı ile bu sevgiyi karşılıksız bırakmaz. Zeytin Ağacı rüzgârla dost ama soğukla düşmandır. Onun içindir ki ısı derecesi belli bir derecenin altına düşmeyen Akdeniz bölgesinde yetişir. Isı derecesi -7 dereceye kadar düştüğünde ağaç soğuğa karşı direnebilir. Fakat bu ısı derecesinden daha aşağıya veya bu derecede uzun süre kalmaya başladığında ilk önce gözlerde ölüm gerçekleşmeye başlar. Sonrasında don dallardan, yapraklardan, kabuktan, gövdeden köklerine kadar devam eder. Don köklere kadar ulaştığında yıllara meydan okuyan zeytin ağacı gerçek anlamda ölümle tanışmaya başlar.

Kökleri donan Zeytin Ağacının yeniden hayat bulması uzun yılları bulabilir. Soğuğu sevmeyen Zeytin Ağacı aynı şekilde aşırı sıcakları da çok sevmez. Ağaç düzenli bir sulamayla 40 ºC’e sıcaklığa kadar dayanabilir. Onun içindir ki en kaliteli zeytin ve zeytinyağları Ege ikliminin hâkim olduğu yerlerde üretilir. Ülkemizde en kaliteli zeytin ve zeytinyağları Ege Bölgesinde dünya piyasasında ise Akdeniz’in üst kısmında yer alan bölgelerde üretilmektedir. Ülkemizde Ege Bölgesinde üretilen ile Akdeniz Bölgesinde üretilen Zeytin ve Zeytinyağı kalite yönünden birbirini tutmazken, İspanyada Üretilen ile Fas’ta üretilen zeytin ve zeytinyağı da kalite olarak birbirinden farklıdır.

Zeytin Ağacının hayat bulmasında en önemli dönem olan ilk sürgün ile somak sokumu arasında geçen dönem çok önemlidir. Bu dönemde sıcaklığın (Şubat-Mart) aylarında 5-10 ºC arasında bulunması yeni hayat bulan sürgün için hayati önem taşır.

Zeytin ağacı kısmen de olsa nemi sevmez. Onun içindir ki denize yakın kısımlarda zeytin ağacına pek rastlanmaz. Ege bölgesinde bazı yerlerde denize yakın kısımlarda zeytin ağacına rastlanmaktadır, burada önemli olan rüzgârın yönüdür. Ağacın denizden 1-2 km iç kısma dikilmesi, yüzeyde geçirgen olup suyu altta tutan kumlu ve kalkerli topraklarda yetişen zeytinlerin büyümesi ve sofralık değeri diğerlerine göre daha iyidir
Zeytin danesinin sofralık değeri ve büyüklüğü için yağmur ve sulama oldukça önemlidir. Ağaç her ne kadar basit bir bakımla kendi kendisine meyve verse de sulanması ve aldığı yağmur miktarı zeytinin büyüklük ve değerine doğrudan etki etmektedir. Zeytin Ağacı için yıllık ideal yağış miktarı yıllık 700–800 mm dir
(*) The Lexus and the Olive Tree: Understanding Globalization Thomas L. Friedma

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Blog Arşivi